Abstract:
Yapılı çevrenin tasarımıyla ilgili estetik öncelikli geleneksel anlayış, bir süredir köktenci bir dönüşüm geçiriyor. Kapitalist süreçler içinde yaşanan gelişmeler ve bu gelişmelere getirilen yeni açıklamalar çerçevesinde, giderek yapılı çevrenin sosyal bir bağlam içinde planlanması anlayışının ön plana çıktığı görülüyor. Yine bu gelişmeler içinde, yarışmacı ve stratejik bir kent planlamasına geçilmesi, kentsel kimliği ve ona bağlı olarak yapılı çevrenin tasarımını, önemli bir kentsel politika aracı olarak kullanma olanağını sağlamış oluyor. Bu yönde ortaya çıkan beklentilere cevap verebilmek amacıyla, karar çevresini ön plana çıkaran daha geniş kapsamlı ve siyasallaşmış yeni bir tasarım anlayışına geçildiği görülüyor. Bu geçişin gerektirdiği kurumlar ve değerlerle ilgili yeniden yapılandırmalar açısından, yeni tasarım anlayışının dayandığı toplumsal referanslar kilit bir önem taşıyor. Türkiye gibi gelişen ülkelerin böyle bir konuda karşılaştıkları güçlükler arasında, söz konusu referansların yokluğu veya yetersizliği önemli bir yer tutuyor.